“Uzun yüzyılların uyuşturucu yönetim ve eğitiminin, bir toplumu bir günde, bir yılda serbest bırakabileceğini düşünmek ve kabul etmek doğru değildir. Bu sebeple, insan doğasını ve gerçeği bilenler, elinden geldiği kadar,..
“Uzun yüzyılların uyuşturucu yönetim ve eğitiminin, bir toplumu bir günde, bir yılda serbest bırakabileceğini düşünmek ve kabul etmek doğru değildir. Bu sebeple, insan doğasını ve gerçeği bilenler, elinden geldiği kadar, bağlı olduğu toplumu aydınlatıp doğru yolu göstererek, onlara, kurtuluş hedefine yürümekte rehberlik yapmayı en büyük insanlık görevi bilmelidirler.
Bir millet, bir memleket için kurtuluş, esenlik ve başarı istiyorsak bunu yalnız bir kişiden hiçbir zaman istememeliyiz. Umumi kurtuluşu, gene umumi gayret temin eder ve bir millet, bir toplum yalnız bir bireyin gayretiyle bir adım bile atamaz.”
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Kırsal hayatın zorlukları üzerine sayfalarca yazı yazmak mümkün..tıpkı kırsalda yaşayanlarla ilgili tespitler gibi zira yaşarken ayrı dert, anlatabilmek veya anlamlandırmak ayrı bir dert. Çözümü mü? Tabi ki, birlik ve üretim!
Bu hafta sizinle Agro-Turizm ve Bağcılık diyerek çözümler üzerinden gidelim isterim. Çünkü sorunlar ve de o sorunları sürdürenler ile uğraşmak beyin yakan ciddi bir mesai..
Eda Özgül Katlav, Derman Küçükaltan’ın Gastroia: Journal of Gastronomy and Travel Research, Vol. 3, Issue 4 (Özel Sayı), 739-752, 2019 yılında ki özel sayısında yer alan Kırsal Turizmin Gelişimine Yönelik Yerel Halkın Yaklaşımı: Avanos Göynük Köyü Üzerine Bir Araştırma yazısında;
“Kırsal turizm ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunların çözümünde rol alması, turizmi kıyı turizminin egemenliğinden kurtarması ve tarım üreticisine ek gelir sağlaması açısında önemli bir turizm değeridir (Çeken vd. 2007, s.7; Cengiz ve Çelem, 2005, s.168).”
Kırsal’ın örgütlü hareketi mümkün kılınırken psikolojik ve de sosyolojik sorunlar en başa alınmalı, ekonomik göstergelerin değişmesi çiftçi kadın ve de çocuk lehine de oldukça önemli diyenlerdenim. Aynı araştırmada bir başka dikkat çekici ifade ise;
“Kırsal turizm; yerel boyutta kırsal istihdam sağlayarak, yerel ekonomileri canlandırarak ve göçü önleyerek sosyo-ekonomik kırsal kalkınmaya katkı vermektedir (Maruti, 2009).”
Peki bu nasıl olacak?
“… çiftliklerde kaliteli konaklama sağlanması ve yerel ürünlerin geliştirilmesi gereklidir. (European Commission, 2000, s.16).
Avrupa Komisyonunun önerisi üzerinden gidersek çevre dostu olduğu kadar yerli veya yabancı turist için cazibe merkezi yaratmanın temeli tabi ki de kendi öz kültürünü, mutfağını,..tarihi dokusunu ve üretimi içine alan gündelik hayatın devam ettiği küçük tarımsal aile işletmelerinde konforun da sunulabilmesi.. Burada hemen bir pencereyi arayalım mı?
Dr. Öğretim Üyesi Kübra Erhan’ın kaleme aldığı ve Doğu Coğrafya Dergisi Haziran-2021,( Yıl: 26, Sayı: 45, Sayfa: 125-138) sayısında TEKİRDAĞ İLİNDE BAĞCILIK VE BAĞ TURİZMİ adıyla yayınlanan makalesinde,
“Bağcılık turizmi; bağcılık ve üzüm yetiştiriciliğinden, şarap tadımı, tarihi ve kültürüne kadar pek çok turistik aktiviteyi içermektedir (Soykan, 2003:2, Köse ve Çelik,2017:29-31).”
Şeklinde tanımladığı turizm içinde bağcılık Denizli, İzmir, Manisa, Nevşehir,..gibi kendi çeşitlerini var edebilen illerin kırsalında kalanlar ve geei dönmek isteyenler için ciddi bir kazanç kapısı olacaktır. Yine aynı makalede;
“… ziyaretçilerin öncelikli amaçları arasında yer alan şarap tadımı ve şarap üretimi yapılan bölgelerin doğal özelliklerini keşfetme maksadıyla üzüm bağlarına, şarap imalathanelerine, şarap festivallerine ve şarap sergilerine yapılan ziyaretleri içermektedir (Carlsen, 2001:5’den akt., Hall et all., 2000). “
ifadesi gösteriyor ki festivaller vazgeçilmezimiz.. Ören /arkeolojik yerleşim yerlerine düzenlenen turlar, anıt ağaçlar.. Doğal güzellikler ise olmazsa olmaz.
Urla Bağları, Tekirdağ Bağları..gibi butik ve seçkin yerlerin varlığını dikkate alarak elbette ülkemizde 4 milyon dekarı geçen bağ alanlarının turizm sektöründe ki payı yabana atılmamalıdır..diyenlerdenim. Bu bağlamda Denizli’de bir ilk olacak ve Ortaköy’e 7-8 km mesafese de kurulan bir şarap markasının bağları ve tadım merkezi ise göz dolduruyor diyebilirim.
Benim de en büyük hayalim (herkes devlet memuru olmak gibi, masa başı iş gibi… deli divane olurken inatla “hayale tutkun” yaşadığım) ve yıllardır köyümde hayata geçirmek için didindiğim kendi doğal/organik çiftliğimi kurmak. Kırsal, agro/eko-turizm için otantik bağ evleri içinde coğrafi işareti olan Çal Karası’nın bağlarını tesis edip doğal yöntemlerle ve hakkını vererek rosse şaraplarını Şarap Tanrısı Diyanisos’un topraklarında, Apollon’ a adanan tapınağın ve bereketin timsali Menderes’in hududunda ” Ortaköy” markası ile piyasaya girmek gibi.. Kooperatifleşmek ve de örgütlü hareket edebilmek gibi..
Tabi bu hayal en başında yazdığım gibi “hüsran” da olması mümkün zira kırsalın dinamikleri bir değirmenden farksız!
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)